16 Şubat günü cezaevinde ölü bulunan Rus muhalif Aleksey Navalny'nin ölümünün bir mahkum takasıyla serbest bırakılmak üzere olduğu sırada gerçekleştiği iddia edildi.
Kuzey Kutup Dairesi'nin yaklaşık 65 km kuzeyindeki bir hapishanede tutulan 47 yaşındaki Rus muhalif Navalny, 16 Şubat günü ölü bulunmuştu.
Navalny'nin sağ kolu olarak tanınan araştırmacı gazeteci Maria Pevchikh, YouTube üzerinden paylaştığı videoda Navalny'nin ölümüne ilişkin açıklamalarda bulundu. Mahkum takası için müzakerelerin iki yıldır sürdüğünü belirten Pevchikh, Navalny'nin insani yardım kapsamında serbest bırakılacağını ve görüşmelere Amerikalı ve Alman yetkililerin de katıldığını iddia etti.
Pevchikh, "Navalny şimdi burada bu koltukta oturabilirdi. Çünkü birkaç gün içinde hapishaneden çıkacaktı. Müzakerelerde sona gelinmişti." ifadelerini kullandı.
2019 yılında Almanya'da eski Çeçen isyancı komutan Zelimhan Hangoşvili'yi vurmaktan ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Rus Vadim Krasikov da anlaşma kapsamında serbest bırakılacaktı. Pevchikh, Rusya'da tutulan iki Amerikan vatandaşının da takasa dahil edilmesinin planlandığını söyledi ve müzakerelerde 15 Şubat günü sona gelindiğini öne sürdü.
Pevchikh, mahkum takası görüşmelerinde Rus oligark Roman Abramovich'in de rol aldığını söyledi. Reuters'a konuşan bir Rus kaynak da görüşmelerde Abraomich'in bulunduğunu söyledi ve şu ifadeleri kullandı;
"Başlangıçta plan yalnızca aşağıdakileri Rusya'da tutuklanan WSJ muhabiri Evan Gershkovich'i içeriyordu. Abramovich bu konuyu Putin ile görüşmüştü. Putin'in onu takas etmeye hazır olduğu tek kişi Krasikov'du. Ancak Almanlar buna kategorik olarak karşıydı çünkü bu ABD'nin sorunuydu.
Navalny bu planın içinde ortaya çıktığında, Almanlar sonunda kabul etti"
Kremlin'den iddialara yanıt gelmezken, Pevchikh iddialarına ilişkin bir belge sunmadı.
Reuters'a konuşan Batılı bir yetkili, resmi bir teklif olmadığını ancak Navalny'i de kapsayacak şekilde bir esir takası görüşmesi yapıldığını söyledi.
İki Rus kaynak Reuters'a verdiği demeçte, Navalny'nin takası konusunda prensip üzerinde anlaşıldığını söyledi.
